6 Aralık 2012 Perşembe

Kokteyl Yarışması


Türkiye Barmenler Derneği 18. Türkiye Kokteyl Yarışması 19 Aralık 2012 Çarşamba günü saat 16:00’da Asmalımescit Mahallesi Asmalımescit Sokak No:25 Beyoğlu İstanbul adresindeki 25,5 Cafe Bistro Club’ta yapılacaktır.  

Aynı gün saat 21:00- 01-00 arasında 20. Kuruluş Yıldönümümüz kutlanacaktır.Kuruluş yıldönümü partimize katılmak isteyen sevgili dostlar edip.eren@barmen.org.tr adresine e-mail atarak rezarvasyon yapmalarını ve davetiye almalarını rica ederiz.


Edip Kemal EREN
Başkan
Türkiye Barmenler Derneği
Tel       : +(90) 212- 34 77 111
Fax       : +(90) 212- 243  3461
Gsm     : +(90) 533 - 766 3214
Pürtelaş Sok. Köşepalas Apt.
B Blok No:1 Daire:2
Cihangir - Taksim / Istanbul-Türkiye
edipkemaleren.blogspot.com
turkiyebarmenlerdernegi.blogspot.com

24 Kasım 2012 Cumartesi

24 Kasım ÖĞRETMEN’ler günü



Bilimin ışığında gözlem, analiz ve sentez yapabilmeyi bizlere öğreten anne ve babalarımızdan sonra en çok sevdiğimiz saygıdeğer sevgili ÖĞRETMEN’lerimizin 24 Kasım ÖĞRETMEN’ler gününü kutlar en içten sevgi ve saygılarımı sunarım.


ATATÜRK'ün ÖĞRETMEN'ler Hakkındaki Sözleri

Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak ÖĞRETMEN’lerdir. ÖĞRETMEN’den eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir.


Dünyanın her tarafında ÖĞRETMEN'ler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır. 

Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir.


Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve Mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.

ÖĞRETMEN! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.

ÖĞRETMEN; Cumhuriyetin fedakar ÖĞRETMEN ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır.



8 Kasım 2012 Perşembe

10 Kasım 2012 (10.11.12)


Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ
NUTUK (Söylev) - Ankara, 20 Ekim 1927

Türk Gençliğine Bıraktığımız Kutsal Armağan
Saygıdeğer baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir dönemin öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.

Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum. 

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı!

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

7 Kasım 2012 Çarşamba

Peroni Nastro Azzuro



Peroni Nastro Azzuro Bira; İtalyan yüksek kaliteli bira, gerçek İtalyan tarzı ve geleneğini tanıyan ve kıymetini bilen müşteriler için dünyanın 1 numarası. "Lager" kategorisinde bir bira olup az şekerli içeriğe, zengin tat ve rafine bir yapıya sahip. Tadının benzersizliği ve üstün kalitesi, farklı üretim teknolojisi ve en iyi malzemelerle sağlanır:

Alp Dağlarının berrak suları, en iyi iki sıralı arpa maltı, elit tipi şerbetçi otu ve Peroni Nastro Azzuro için özel yetiştirilmiş İtalyan mısırının benzersiz kombinasyonu. Peroni Nastro Azzurro %5,1 alkol oranına sahiptir.

Beck’s



Beck’s Bira Alman bira ustalığına dayanarak en iyi kalitede birayı sunan Beck's, Almanya'nın dünyaya en çok ihraç ettiği bira markasıdır.

Pilsener tipi, gevreğimsi, ferah ve leziz tada sahip Beck's % 5 oranında alkol içerir ve son derece soğuk olarak olgunlaştırılır. Almanya'nın bira merkezi Bremen'de 1873 yılından bu yana üretilen ve yeşil şişede sunulan ilk biradır. Global başarısı değişmez ürün kalitesinden kaynaklanan Beck's, tam 125 ülkede tüketilmekte ve sadece 5 ülkede üretilmektedir. Türkiye Beck's'in üretildiği 5. ülkedir.

Mayıs 2002 yılından bu yana ülkemizde lisanslı üretimine başlanan Beck's Türk bira pazarında 33 cl ty şişesi, 50 cl kutusu ve 30 lt fıçısı ile yer almaktadır.Bira üretimine yönelik dünyanın tek yasası olan "Reinheitsgebot" (Alman Saflık Yasası) doğrultusunda üretilen Beck's'in ideal içim soğukluğu 3 - 5 derecedir.

Miller Genuine Draft (MGD)



Miller Genuine Draft, cold filtered tekniğiyle üretilen ilk ve öncü biradır. Kolay içimini ve benzersiz tadını, üretim aşamasında her türlü sıcaklıktan uzak durmasını sağlayan bu üretim tekniğine ve içindeki özel şerbetçiotuna borçludur. Miller, bu sayede şeffaf şişelerde 9 ay boyunca saklanabilmekte ve piyasaya sunulduğu ilk günkü tazeliğini koruyabilmektedir.

Miller Genuine Draft, fark yaratan altın yaldızlı siyah etiketi ve şeffaf sişe tasarımıyla, içeriğini gururla sergilemektedir. Böylece biraseverlerin sadece damak tadına değil, göz zevkine de hitap eden bir marka olmuştur. Türkiye'de Anadolu Efes’in kanatları altında lisanslı üretimine başlandığı 2000 yılından bu yana, müziğin ve eğlencenin vazgeçilmez bir parçası olan Miller %4,7 alkol oranına sahiptir ve ideal içme soğukluğu 3-4 derecedir

28 Ekim 2012 Pazar

Cumhuriyet Bayramı



Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun 
24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri İle İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya,Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmıştır fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.

İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos'ta ilk toplantısını yapmıştır ve 13 Ekim'de Ankara başkent ilan edilmiştir. Bu dönemde Atatürk egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Atatürk 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırmış ve "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz," demiştir.

29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve böylece Türkiye Devletinin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Halk da Cumhuriyetin ilanını sevinç ve coşku ile karşılamıştır.

Cumhuriyette Atatürk'ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.



24 Ekim 2012 Çarşamba

Satsu M:x



Satsu M:x Bira ; Satsuma aromalı ve yüksek alkollü ilk bira. Biradan vazgeçmeden farklı tatları denemeye açık olanların yeni tercihi. %6,1 alkol oranı ile 33 cl ve 75 cl’lik cam şişelerde sunulan SATSU M:X’in ideal içim sıcaklığı 6-8 derece olarak tavsiye edilmektedir.

Mojo M:x



Mojo M:x Bira; Mojito aromasıyla birasında yepyeni bir tat arayanların tercihi. %4,2 alkol oranı ile 33 cl ve 75 cl'lik cam şişelerde sunulan MOJO M:X'in ideal içim sıcaklığı 6-8 derece olarak tavsiye edilmektedir.

Mariachi Black



Mariachi Black Bira ; Agave ve limon aroması, % 6,0 alkol oranı ile Mariachi Black gece hayatının yeni üyesi. Mariachi Black'in ideal içim sıcaklığı 5-6 derece olarak tavsiye edilmektedir.

Mariachi



Mariachi Bira; Anadolu Efes'in tecrübesi ile üretilen ilk aromalı bira olma özelliğini taşıyor. 2007 yılında lansmanı yapılan Mariachi, tekilanın ana maddesi olan agav ile limon aromasını şişesinde birleştirmektedir. Mariachi'nin ideal içim sıcaklığı 5-6 derece olarak tavsiye edilmektedir.

22 Ekim 2012 Pazartesi

Gusta



Gusta Bira;  Türkiye'nin ilk buğday birası !
Üst fermantasyon yöntemiyle üretilen Gusta Buğday Birası, buğulu görünümü ile diğer biralardan farklılaşmaktadır. Tazelik hissi ve damakta bıraktığı meyvemsi tadı ile, türünün karakteristik özelliklerini taşıyan Gusta, farklı ve sofistike görünüşü ile hayattan tat almayı bilenlerin, yenilikleri tercih edenlerin birası olmuştur. Gusta'nın kremamsı bembeyaz köpüğü ise bira severlere keyifli bir deneyim vadetmektedir.

Türkiye'nin buğday birası Gusta'nın önerilen ideal içim sıcaklığı 6-8 derece ve alkol oranı %5'tir.

10 Ekim 2012 Çarşamba

Bomonti Bira


Bomonti Tarihe Meydan Okuyan Bira…
120 yıl önce bu topraklarda doğduğunda ortada biranın b’si bile yoktu. Üzerinden ne zamanlar, ne biralar geldi geçti. % 100 malttan gelen lezzetiyle Bomonti çıkıp geldi. %100 malttan gelen lezzeti ve % 4.8 alkol oranı ile Bomonti, içimi kolay bir biradır. 33 cl. ve 50 cl.’lik cam şişelerde sunulan Bomonti’nin ideal sıcaklığı 6-8 derecedir.

Marmara Kırmızı Bira


Açık sarı rengi ve kalitesiyle dikkat çeken Marmara KIRMIZI, yüksek alkol derecesi ve dolgun tadıyla "Çarpıcı Bira" olarak da nitelendiriliyor. 2006 yılında üretilmeye başlanan ve alkol oranı %6,1 olan Marmara KIRMIZI 50 cl. kutu ve 75 cl. şişe ambalajında sert lezzet sevenlerin tercihi olmuştur.

Marmara Gold Bira



Marmara GOLD %100 malttan gelen özel lezzetinin sunulduğu farklı ambalaj çeşitleri, 1 lt. tek yönlü cam şişe, 75 cl. tek yönlü cam şişe, 50 cl. Kutu ve şişe  olarak farklı beklentilere cevap veriyor..

Alkol oranı %4,1 olan Marmara Gold çevir-aç kapaklı, şişesi elde rahat tutulması için ince belli, köpüğün bardağa daha ayarlı akabilmesi ve birayı şişeden içmeyi sevenlerin keyifli tüketebilmesi için uzun boyunlu tasarlanmıştır. Marmara GOLD, 2004 yılından beri, bira lezzetinden ödün vermeyenler için ideal bir seçenek.

18 Eylül 2012 Salı

Efes Pilsen


    

Bira bu kapağın altındadır !
Efes Pilsen, Efes Türkiye’nin ürettiği bira markasıdır. Efes Pilsen, eşsiz tadıyla gerçek bira sevenlerin damak zevkine hitap eden, kaliteli, köklü ve güvenilir bir biradır. Tam 42 yıldır Türkiye'de biranın ve keyfin adı olan ve dünya genelinde 60’tan fazla ülkeye ihraç edilen Efes Pilsen; Avrupa'da en çok tüketilen 10 bira markası arasında yer almaktadır.

Tümüyle doğal maddelerden oluşan Efes Pilsen'in içerdiği alkol oranı % 5'tir. Efes Pilsen'in ideal içme soğukluğu 6-8 derecedir. Efes Pilsen lezzetinin sırrı tamamen doğal hammaddelerin ustalıkla hassas bir dengede biraraya getirilmesinde yatmaktadır. Formül içeriğinde tüm fabrikalarda aynı değerlere sahip olan suyun kullanılması, tescilli arpalarla hazırlanan mal ve malt desteklerimiz, özel olarak seçilen şerbetçiotumuz ve Efes Pilsen’e özel olan maya çok etkilidir.

Efes Pilsen; 50 ve 30 cantilitrelik tombul kahverengi şişelerinin yanı sıra, "Çevir-Aç" kapaklı 50 cl. ve 33 cantilitrelik depozitosuz şişelerde, 50 ve 33 cantilitrelik kutu ambalajlarda, 50 ve 30 litrelik fıçılarda sunulmaktadır.

Efes Pilsen pek çok uluslararası yarışmada kalitesi ve lezzetiyle ödüller kazanmıştır.

1973 Selection Mondial Paris (Altın Madalya)
1979 Golden Caraius 19. Caralus (Altın Madalya)
1981 Monde Selection Bruxelles (Altın Madalya)
1983 TSE - Türk Standartlarındaki Başarısı nedeniyle takdirname
1983 Roma 22. Bira ve Alkolsüz İçecekler Seçmesi (Altın Madalya)
1983 Madrid Uluslararası Kalite Yarışması (Altın Madalya)
1983 Medalla de ore Alacalidad Internacional Bebidas Aliocoholicas Madrid (Altın Madalya)
1996 Monde Selection Bruxelles (Bronz Madalya)
1996 Monde Selection Bruxelles (Gümüş Madalya)
1996 BVOI ISO 9002 Kalite Güvence Sistemi (Sertifika)
1996 World Beer Cup (Bronz Madalya)
2000 Kristal Elma Marka Yaratma ve Yaşatma Ödülü
2002 Monde Selection Gümüş Madalya
2006 Monde Selection (Gümüş Madalya)
2012 Monde Selection (Altın Madalya)
2012 ITQI (Altın Madalya)

Efes Pilsen Unfiltered



Dünya bira pazarında oldukça rağbet gören “filtresiz” bira çeşidi Unfiltered. Efes Pilsen’in filtreleme sisteminden geçirilmeden üretilen yeni ürünü Efes Pilsen Unfiltered, eşsiz lezzeti ile şişesinden kapağına kadar özel tasarımı ile güzel ve özel bir ürün.

4 Eylül 2012 Salı

Efes Xtra


 

Efes Xtra yüksek alkollü ve sert bira sevenlerin tercihidir. Hacmen % 7.5 alkol oranı ile etkili ve pratik, muhabbet içkisidir. Özel aromatik şerbetçiotu ile lezzetli, kısa sürede etkili, sert içimli, kaliteli bir lagerdir.

1993 yılından bu yana üretilen Efes Xtra 50 cl. kutu ve 50 cl.'lik depozitosuz şişesiyle ekstra keyif ve ekstra lezzet sunmaktadır. Yüksek alkollü Efes Xtra'nın ideal içme soğukluğu 6-8 derecedir.

Efes Xtra, Monde Selection Yarışması'nda, bira kategorisinde 2002 yılında tadı ve kalitesi ile "altın madalya", 2012 Monde Selection’da Altın Madalya kazanmıştır

Efes Dark Brown



Efes Dark lezzeti kahve aromasıyla birleşerek, bira ve kahve severleri Efes Dark Brown'da buluşturuyor.

Türkiye'nin ilk kahve aromalı birası olan Efes Dark Brown, kahvenin gizemiyle bira keyfine yeni bir soluk getiriyor. Efes Dark keyfi kahve tadıyla doruğa çıkarak, tüketicilere çok özel bir lezzet sunuyor. Yoğun bira ve kahve aromalarını birleştiren Efes Dark Brown, 6 - 8 derece arasında ideal lezzet doygunluğuna ulaşıyor.

Efes Dark


 

Efes Dark; özellikle karamelli tadı, koyu rengi ve dolgun içimi ile farkını belli etmektedir. Alt fermantasyon metoduyla üretilen Efes Dark'ın koyu rengi, üretim sürecinde kavrulmuş maltın kullanılmasından kaynaklanmaktadır.

1998 yılından bu yana üretilen ve Türkiye'nin şeffaf şişedeki ilk siyah birası olan Efes Dark, hacmen % 6.1 alkol oranına sahiptir. Efes Dark, 50 cl. kutu ve 33 cl. çevir aç kapaklı depozitosuz şişe ambalajında tüketicilere sunulmaktadır. Siyah rengi ve tadı ile Efes Dark'ın ideal içme soğukluğu 6 - 8 derecedir.

Efes Dark;1998 yılında Monde Selection yarışmasında "altın madalya" kazanmıştır.

1 Eylül 2012 Cumartesi

Efes Light


 

Efes Light : Hacmen %3 alkol derecesi ve %40 daha düşük kalori oranı ile Türkiye'nin ilk light birasıdır. 1993 yılından bu yana üretilmekte olan Efes Light; 50 cl ve 33 cl "çevir-aç" kapaklı depozitosuz şişe ambalajları ile tüketicisine ulaşmaktadır. Efes Light'ın tadına en iyi varılabilecek ideal içme soğukluğu 6 - 8 derecedir.

Efes Pilsen Alkolsüz Bira



Efes Alkolsüz : Alkol seviyesi %0,5'in altında, berrak sarı renkli, ideal köpüğü olan, biranın acılığında ve genizde hoş bir tat bırakan, kolay içimli alkolsüz biradır. 50 cl kutu ambalajıyla tüketiciye ulaşan Efes Alkolsüz'ün ideal içme soğukluğu 6 - 8 derecedir

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Tuborg Gold


 

Tuborg Gold, Türk Tuborg portföyünde yer alan ilk biradır. Türkiye'de 1969'dan beri beğeniyle tüketilen Tuborg Gold'un üretimine ilk olarak 1873 yılında Danimarka'da başlandı.

Özgün tadı ile tüm dünyada ve Türkiye'de milyonlarca insan tarafından sevilerek tüketiliyor.

Tuborg Gold'un kaliteli tadını yaratmak için dünyanın en seçkin arpaları kullanılıyor. %100 malttan gelen Tuborg Gold'un içine şeker ilave edilmiyor. Kalitede sürekliliği sağlayabilmek için üretim süreci hızlandırılmıyor. Tuborg Gold kendine has tadına ulaşsın diye ne kadar zaman gerekiyorsa o kadar bekleniyor.

Tuborg Gold %5 alkol seviyesi ve %100 malttan gelen özgün tadı ile 33 cl ve 50 cl'lik çek aç kapaklı depozitolu & depozitosuz şişelerde ve kutularda satışa sunuluyor. 

Tuborg Fıçı



Bira severlerin fıçı biradan tercih etmelerinin altında "Arjantin bardaklar" içinde gelen soğuk ve köpüklü bira yatar. Fıçı biranın özgün tadını evlere taşıyan Tuborg Fıçı, Arjantin bardaktan esinlenerek tasarlanan şişe ve kutusuyla bira severlerle buluşuyor.

Fıçı biranın tadının yanı sıra sunumuna da önem veren Tuborg Fıçı, başarısını ödüllerle tescilledi. 2007 ve 2008 senelerinde Tuborg Fıçı, şişesi ve kutusu ile Türk Standartları Enstitüsü tarafından "Altın Ambalaj" ödülüne layık görüldü. Aynı senelerde Dünya Ambalaj Örgütü tarafından düzenlenen WorldStar yarışmasından da her iki ambalaj ödülle döndü.

Tuborg Fıçı 50 cl'lik kutu ve çek aç kapaklı depozitosuz şişe ambalajlarında %5 alkol seviyesi ile tüketicilerin beğenisine sunuluyor. 

Tuborg Special





Türkiye’nin ilk yüksek alkollü birası olan Tuborg Special %7,5’lik alkol oranı, kendine has rengi ve üstün özellikleri ile bira severlerin beklentilerini tam anlamıyla karşılamaktadır. Kırmızı renkli kutusu ile dikkat çeken Tuborg Special, birayı yüksek alkollü tercih eden tüketicilere hitap etmektedir. Üretimine 1981 senesinde başlanılmıştır.

Skol Beer



2004 yılı Mayıs ayında tüketicilerle buluşan Skol, lansmanından itibaren Türk tüketicilere tanıttığı yeniliklerle, Türk bira pazarında önemli markalardan biri olmuştur.

İlk defa 1964 yılında Kuzey Avrupa ülkelerinde piyasaya sürülen Skol’un, İskandinav dillerindeki anlamı ‘ŞEREFE’dir. 1967 yılında ise, Brezilya’da lanse edilen Skol, burada çok büyük bir başarı göstermiş ve Brezilya bira pazarının lideri olmuştur. 5 kıtada, 20 ülkede başarılı bir ürün olan Skol, Dünya bira pazarının en çok satılan 2 markasından biridir.

Troy Beer



1997 yılında 'Kendinizi Yenileyin' sloganı ile Türk biraseverlerinin büyük beğenisi ile karşılanan, Troy markası, Türkiye' ye 'termo-kromik etiket' ve 'twist-off kapak' gibi yenilikler getirmiştir, Türkiye bira pazarında devrim yapmıştır.

'Kendinizi Yenileyin' sloganı ile kendini tanıtan Troy, farklı tatlar arayan, farklı olmayı tercih eden genç tüketiciler için, 2001 yılında Troy Light ürününü biraseverlerin beğenisine sunmuştur.

Troy Light, %3 alkol oranı, %40 azaltılmış kalorisi ile light biraseverler için vazgeçilmez bir ürün olmuştur.

31 Temmuz 2012 Salı

Bira Servisi


Teneke kutuda, şişelenmiş ya da fıçı bira, hangisi servis ediliyor olursa olsun, izlenmesi gereken muhim süreçler ve kurallar vardır;

Soğukluk Derecesi
Bira 2 veya 3  derecede buzdolabında muhafaza edilmelidir.
Pastörize edilmemiş fıçı bira eğer 7  derecenin üstünde saklanırsa bozulur.
Biranın servis derecesi 4  ile 7 derece arasındadır.
Avrupalılar, biralarını Amerikalılara göre daha sıcak içerler.
Çok soğuk servis edilen bira durgun ve bulanık olur.
Çok sıcak servis edilen bira köpüklü ve savruk olur.

Bardakların Temizliği
Bardaklar yağlı ve kirli olmamalı
Kirli bardak birayı durgun gösterir, köpükler sabit kalmaz ve baloncuklar bardağın içersine yapışırlar.
Gerekli temizleme muhimmatlarını edinmek ve uygun deterjan ve temiz suyu kullanmak bar için çok büyük önem teşkil eder.

Not: Soğuk bardakta servis edilen bira harika görünür.

Biranın Bardağa Dökülmesi
Bardağın üstünde köpük bulunmalıdır
Köpük miktarı 1cm ile 2.5 cm arasında olmalıdır
Bira konulurken bardağın 45 derecelik bir açı ile tutulması gerekir
Bira servisi için her zaman yeni bir bardak kullanmak gerekir

Bira Türleri

Lager: Aslında birayı olgunlaştırmak için bir mahsendir. Hafif bir biradır.

Bock: Rengi koyudur ve ağır gövdelidir. Lager’e göre zengin ve tatlıdır.

Dark Beer: Koyu renkte kızartılmış bira arpasından yapılır. Dark Beer birası Bock birası kadar tatlı değildir (çoğu zaman Bock birasıyla karıştırılır).

Pilsner: Pilsner birası Çek Cumhuriyetinde yapılır. Hafif gövdeli ve rengi koyu değildir.

Ales: Dolu gövdeli ve Larger’e göre tadı bayağı keskindir. Ales İngilizler ve Kanadalılarda çok yaygın olarak içilir.

Porter: Porter Ales’e çok benzer. Porter Stout birasına göre hafif, koyu, zengin köpüğüyle tatlıdır. Sadece koyu bira arpası kullanılır.

Stout: Koyu Ales, güçlü bira arpası tadıyla tatlıdır.

Diğer Biralar
Hafif ve Diet Biralar , Buğday Birası, Buhar Birası, Buz Birası

Buz Birası : Buz birası ilk olarak 1994 yılında güneydoğu Asya’da tanınmıştır. Öncellikle bu biralar normal bir bira gibi yapılır ve sonra da bira içindeki suyun buza dönüşmesine kadar alçak dereceyle soğutulur. Sonra da bira filtrelenir ve güçlü ve yoğunlaştırılmış tatlı bira elde edilir. Buna da Ice Beers ismi verilir.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Biranın Tanımlanmasındaki Etkenler



Biranın tanımlanmasındaki Etkenleri; Aroma, tat ve karbonatlama seviyesine bağlı olarak biraları tanımlayabiliriz;

Aroma : Bira aroması malt tadından meyve aromalı türlere kadar çeşitlilik gösterebilir. Kriek ve Framboise türü biralar ağırlıklı olarak meyve aromalıdır ve meyve tabanlı üretilirler.

Bira aromasındaki etkenler;
  1. Kullanılan maltın türü
  2. Kullanılan şerbetçi otunun türü
  3. Meyve ve benzeri diğer malzemelerin türü

Tat : Bira hafif ve serinletici türden zengin aromalı ağır türlere kadar çeşitlilik gösterir. Biranın tadı aşağıdaki etkenlere bağlıdır;
  1. Şetbetçi otunun oranı ve türü
  2. Maltın türü
  3. Mayanın türü
  4. Posa şekerinin miktarı
  5. Üretimde ve lapa haline getirilirken kullanılan su

Karbonatlama : Karbon seviyesinin artması veya azalması çeşitli tekniklerin kullanılması ile belirlenir. Krausening öncelikli ve şartlı karbonatlama biçimidir impregnasyon kullanılmamaktadır.
Biranın tadı ve aroması koklama yoluyla algılanabilir. Karbon seviyesinin tanımı biranın aşağıdaki özelliklerinin gözlemi ile gerçekleştirilir;
  1. Köpük
  2. Baloncuk
  3. Brüksel Usulü

Köpük: Köpük, bira bardağa koyulduğunda üstte oluşan tabakadır. Yoğun ve düzensiz köpük biranın doğal bir karbonatlama sürecinden geçtiğini gösterir.

Baloncuk: Baloncuklar biranın dibinden yukarı harket eden kabarcıklardır. Eğer büyük baloncuklar yukarı doğru hızlıca çıkıyorlarsa ve hızlıca kayboluyorlarsa; bira yapay olarak karbonatlanmıştır. Doğal karbonatlanmış birada ufak baloncuklar yukarı doğru dairesel harketler çizerek ilerlerler. Doğal karbonatlama yapay karbonatlamadan daha fazla zaman alır.

Brüksel Usulü: Bira tüketilirken bardağın yanına yapışan köpük Brüksel usulu olarak adlandırılır. Bu terim biranın kesinlikle doğal olarak karbonatlandığının bir işaretidir.

Bira Üretim Aşaması

Bütün biraların temel üretim ilkelerinin aynı olmasına karşın pratikte çok fazla farklılıklar vardır. Genel üretim aşaması aşağıdaki şekilde verilmiştir. Şekilde üretim aşamasının genel görüntüsü, her bir aşamada ne olduğu açıklanmaktadır, rutin bira yapımı bir çok bira üretimi ile hemen hemen aynıdır, bununla beraber herhangi bir değişiklik direk olarak biranın yapısına yansımaktadır, bu yüzden bugün piyasada çok fazla bira çeşidi vardır.

1. Aşama : Bu aşama taneleri ezme  değirmene hazırlanma sürecini içermektedir.; 
Malt’ın Hazırlanması ; Malt değişik şekillerde bulunabilir, az çok hepsi aynı maltlama sürecinden geçer, ancak ana farklılık kurutulma miktarı ve içerdiği renkten kaynaklanır. Lager türü biralar için açık renkli malt gerekir, daha fazla malt tadı ve kokusuna ihtiyaç duyan biralarda daha koyu renkli malt kullanılır, bazen kristal malt’ta denir çünkü şeker kururken kristal şeklini alır ve buda koyu renklidir. Stout gibi diğer biralar kavrulmuş malta ihtiyaç duyarlar ve kahve tanesi renginde olurlar.
Bira fabrikasına gelen ürün kalite kontrolcüleri tarafından, firmanın gereksinimlerine göre uyup uymadığı kontrol edilir. Nem oranı, nitrojen, oksijen ve daha birçok değişik testlerden geçilir. Bütün bunlar konularında uzman görevliler tarafından geniş bir ekipman ile laboratuar ortamında yapılır.
Malt kullanılmadan önce temizlenmeli ve hazırlanmalıdır. Malt seri temizleme işlemine tabi tutularak taşıma sırasında veya daha önce meydana çıkmış gereksiz istenmeyen maddelerden arındırılır. Mesela saman, taş, demir veya ince taneler çıkartılır. Bütün bunlardan sonra nişastayı üretime hazır hale getirmesi için değirmene geçer, değirmen iki ince silindirden ibarettir görevi taneleri kabuğundan ayırmaktır. Değirmenden gelen malt’a Grist (tahıl) denir. Daha sonra Grist Case (tahılkabı) denilen kap veya siloya konur. Diğer gerekli tahıllarda reçeteye uygun miktarlarda Grist Case’e konurlar ve Bütün  kuru şeyler bu kutuda etkileşime girerler.

2.Aşama : Bu aşamada bira mayasının üretimi için nişasta şekere dönüşür; Nişastanın şekere dönüşümü Mashtun (karışım (lapa) varili) denen alette gerçekleşir. Bu işlemde tahılların lapası ortalama 65°C (146°F-150°F) su ile karıştırılıp, Grist Case’teki tahıl Mashtun’a aktarılır. Böylelikle sıcak sıvı ile karıştırılmış olarak Mashtun’a geçer. Bu tahıl karışımı ve sıcak sıvı varilin içinde ortalama iki saat bekletilir. İşte bu süre zarfı içinde nişasta şekere dönüşür. Değişime sebep olan bu enzime Diastase denir.
Wort varilin alt kısmına konan deliklerden süzülür. Bütün şekerin çıkarılması için kalan tanelere daha sıcak su püskürtülür. Bu işlem Sparging olarak adlandırılır ve bu işlem bahçe sulama sistemine benzeyen karışım varilinin üzerine yerleştirilmiş bir alet aracılığı ile yapılır. Şekerin tam olarak kullanılabilme oranı ortalama olarak %98’dir. Sonuç olarak tatlı bira bir sonraki aşamaya geçer. Kullanılan tahıllar otomatik olarak karışım varilinden çıkartılır ve hayvan yemi üreticilerine veya yerel çiftçilere daha çok sığır yemi olarak satılır.

3.Aşama : Bu aşamada bira tatlandırılır ve fermantasyona hazır hale getirilir; Biranın geçmiş olduğu bir sonraki araç Kettle (Kazan) veya Copper (Bakır) diye adlandırılır. Bu aracın geleneksel olarak Bakır diye adlandırılmasının sebebi bunun bakır madeninden yapılmış olmasıdır. Bu günlerde neredeyse bütün araçlar hijyenik ve temiz olduğu için paslanmaz çelikten yapılmaktadır. İlk olarak gerekli miktar ve tipte şerbetçiotu ile bira kaynatılır, kaynatma işlemi 1 veya 2 saat sürer (genellikle karıştırılmış şerbetçi otu kullanılır)
Bu işlem sonunda:
Şerbetotundan koku alır.
İçindeki proteinleri pıhtılaştırarak ortaya çıkabilecek problemleri minimuma indirir.
Birayı temizler ve bakterileri öldürür.
Daha sonra gerekli olmayacak olan enzimleri yok eder.
Bira için gerekli ağırlığın sağlanması için ekstra olarak şekerde eklenebilir.
Kaynatıldıktan sonra şerbetçiotu katılan bira, ayırma kısmına akar ve orada kullanılmış olan şerbetçiotunun artıkları çıkartılır. Çıkarılan şerbetçiotu kullanılan otun şekline bağlı olarak değişir (Geleneksel veya ufalanmış). Kullanılan şerbetçiotu çürütülerek gübre olarak kullanılmak üzere çiftçilere ve bahçelere satılır.
Daha sonraki aşama ise biranın ısısını düşürmedir, ısı ortalama 15,6°C (60°oF) ‘ta kadar Lager için daha düşük soğutulur. Bu işlem özel olarak bu iş için dizayn edilmiş soğutucular kullanılarak yapılır. Bu alet ince paslanmaz çelik levhalardan oluşmaktadır. Sıcak bira levhanın bir tarafından ve soğuk su karşı taraftan aşağıya akar. Sıcak birayı soğutan su bu işlem esnasında ısınır bu etkili bir ısı değişimidir. Isınan bu su, bira üretiminin değişik kısımlarında kullanılabilir. Bu işlem birayı pastörize etmek için tam ters olarak yapılabilir.
Genellikle burada biraya oksijen verilmesi de önemli bir husustur. Oksijen iyi fermantasyonun olduğundan emin olmak için gereklidir.


4. Aşama : Bu aşamada biranın üretimi tamamlanmaktadır; Bira soğutucudan sonra fermantasyon işlemine geçer. Bira soğutucudan fermantasyon kabına aktarılırken daha öncede belirttiğimiz gibi dikkatli bir şekilde miktarı ayarlanan oksijen eklenir. Bu aşamada üretilecek biranın türüne bağlı olarak gerekli maya ilave edilir.
Fermantasyon kabı özel olarak dizayn edilir, büyük ve modern bira fabrikalarında paslanmaz çelikten yapılmış ve ortaya çıkan karbondioksit gazını içeride tutabilecek şekilde hazırlanmıştır. Değişik şekil ve büyüklükte olurlar. Üreticiler fermantasyon yapılan biranın ısı kontrolünü değişik metotlarla yaparlar, genellikle kabın dışına soğuk su geçirilerek, kabın içindeki sıcaklık kontrol altında tutulur. Fermantasyonun yapıldığı yerler enfeksiyon riskini en aza indirecek şekilde inşa edilmiştir, tüm dış yüzey kolay temizlenebilir ve temiz tutulması kolay olan metalle kaplanmıştır.
Fermantasyon işlemi genellikle 3 gün içinde sona erer, bu süre lager türü biralar için genellikle daha fazladır. Fermantasyon sırasında biranın yapı ve şeklinde değişiklikler meydana gelir. Bu sırada kimyasal bir reaksiyon gerçekleştiği için sıcaklık değişir şekerin maya tarafından kullanılma işlemi değişikliklerde görülür.
Fermantasyon tamamlandıktan sonra artakalan maya çıkarılır ve öldürülür yeterli miktarda toplanan artık maya ecza sanayisine veya yiyecek firmalarına satılabilir bazıları daha sonra kullanmak üzere fabrikada bırakılır. Artakalan CO2 nin miktarına bağlı olarak, toplanabilir, temizlenip daha sonra bira hazırlama ve paketlemede kullanılmak üzere depolanır. Fermantasyon bittiğinde bira hazırdır demektir, olgunlaşması ve dengede tutmak için bekleme kaplarına pompalanır.

Depolama ; Depolama sürecine çoğu zaman “lagering” süreci ismi verilir. Bu isim Almanların depolamaya verdiği isimdir. Genç biranın tadı iki hafta sıfır derecede bekletildikten sonra gelişmeye başlar. İstenilmeyen tatlar biranın içinde hala mevcut olan mayanın kalanlarıyla doğal olarak çıkartılır. Böylece biranın tadı gelişir. Bütün bu işlerden sonra bira içmek için hazırdır ve bu biraya olgunlaşmış bira ismi verilir.

Süzme ; Olgunlaşmış biranın süzülmesi gerekir. Çünkü biranın içinde yüksek miktarda mayanın kalanları ve protein maddeleri hala mevcuttur. O da biranın rengini bulanık yapar. Süzme kovasında tozların bir çok tabakası şekillenmiştir. bu tabakalar da maya ve proteinlerin geçirilmemesine yardım eder. Fakat biranın geçip gitmesini sağlar. Filtrelenmiş biraya parlak bira ismi verilir ve bu şişelenmeye hazırdır. Süzme biralar şişelere ve kutulara paketlenir.

Pastörize Etme ; Biraların pastörize edilmesi ani ısıtmayla veya şişelemekle uygulanır. Birayı pastörize etmenin amacı birayı stabilize etmek ve raf ömrünü uzatmaktır. Pastörize etme 20 dakika 60 derecede yapılır ve sonra kısa zaman içinde soğutulur. Hızlı pastörize edilmesi bazen kullanılır. Bu çabuk süreçtir ve birayı 85 derecede bir dakika tutar.
Biranın pastörize edilmesi yavaşlar fakat zamanın boşu boşuna harap edilmesini durdurmaz ve ürünün raf ömrünü uzatır.
Pastörize etme “draft” ve şişelenmiş/konserve edilmiş biralar arasındaki esas farktır. Pastörize etme biranın sabitliğini sağlamasına rağmen şişelenmiş ve konserve edilmiş biranın tadına olumsuz etkisi vardır ve tazeliğini azaltır.
Önceleri bütün şişelenmiş ve konserve edilmiş biralar pastörize edilirdi. Bugünlerde mikroskobik maddelerin keşfedilmesiyle, pastörize edilmemiş bira şişeleme ve konserve edilebilir. Biranın uzun ömrünü sağlayabilmek için sterileze-filtre edilmiş bira yapılır. Bu da biranın taze tadını sağlar.

Bira'da Kullanılan Şerbetçi Otu

Bir zamanlar neredeyse bütün içkileri tatlandırmak için bitkiler, meyve baharatları, meyveler veya ağaç kabukları kullanılırdı. Örnek olarak,  vermut, cin, aquavit, bira ve bir çok likörü gösterebiliriz. 
Şerbetçiotu çok eski medeniyetler tarafından da bilinmekte idi. Genellikle bahar dönemindeki genç filizleri kullanılırdı. Şimdi özel yetiştirme alanları vardır.

Muhtemel adı Humulous Lupilous’tur ve biraya katıldığında keskin bir tad oluşur, aynı zamanda güzel kokulu aromalı bir tada sahiptir.

Bugün şerbetçiotu sadece bira endüstrisi için yetiştirilmektedir ve değişik yapı ve kalitelerde bir çok çeşidi vardır. Bazıları zengin bir koku sağlar, diğerleri ise acılık (sertlik)’leri çin kullanılır.
Avrupa’da sadece dişi şerbetçiotu kesilerek çoğaltılır, tohuma ihtiyaç duyulmaz, böylelikle erkeğin olmasınında önemi yoktur. Çiçek tohuma dönünceye kadar beklenmez. Tohumlar alttan mayalanmış biraların arıtılmasında problem çıkmasına neden olabilirler. Avrupa kıtasında erkek şerbetçiotu neredeyse yok olmuştur, İngiltere’de ise erkek şerbetçiotu ale türü bira üreticilerine büyük problem oluşturmazlar İngiltere’deki bazı türler çabuk olgunlaşırlar ve gübrelendiği taktirde daha faydalı olurlar.

Dişi şerbetçiotu Acone olarak teknik adı ise Stroble şeklinde bilinir. Her bir stroble ince petal tabakasından oluşur. Her bir petalin temelinde tohum vardır, hem tohum hem de petal yapışkan, sarı salgı bezi taşırlar ve bira üreticilerinin ihtiyacı olan kimyasal maddeleri içerirler, bunlar aynı zamanda tanen de içerirler.

Şerbetçi otunun kimyasal yapısı çok karmaşıktır. Humulones olarak bilinen ve acılığı sağlayan asit içerir. Ayrıca Şerbetçi otunun koruyucu bir özeliği vardır ve bu yüzden bira pastörize edilip soğutuluncaya kadar koruması için şerbetçi otu katılır.

Şerbetçi otu iğneli ısırganlar ailesine mensuptur ve üzüm gibi uzun ince dallarda yetişirler. Toplandıktan sonra ateşte yavaşça kurutulur, soğutulur, balya veya çuvallara basılır. Daha modern bir teknik ise; ot ezilerek küçük parçacıklar haline getirilir ve vakumlanarak plastik kaplara koyulur böylece uzun bir ömür ve tazelik verilmiş olur ve bu saye da geleneksel balya veya çuvallara oranla taşıma maliyeti daha az olur.

Bira üreticilerinin çoğu şimdi bu ufalanmış şeklini kullanmakta, buna rağmen bazıları geleneksel yöntemi kullanmaktadırlar, yine bazıları konsantre edilmiş sıvı ot kullanırlar.
Şerbetçi otunun sayısız miktarda çeşitleri vardır. Bira arpası, su ve ayrı ayrı maya türü gibi şerbetçi otunun iyi seçilmesi biranın kalitesine çok etki eder. Bira yapımında şerbetçi otu aşağıdaki özellikleri verir :

Hoş aroma, keskinlik aroması
Mikro organizmaların büyümesini engelleyen antiseptik
Biranın temizlenmesi


Bazı iyi bilinen şerbetçiotu türleri
Fuggles (İngiltere) : Yumuşaklık
Goldings (İngiltere) : Dolgun acılık
Saaz veya Saazer Çek Cumhuriyeti : Bohemia kırmızısı daha doğrusu Zatec Çek Cumhuriyeti’nın merkezinde bir şehirden ismini alır ve Bohemia dünyada kaliteli şerbetçiotunun yetiştirildiği bölgelerin başında gelir
Cascade (Amerika) : Aroma için mükemmeldir.
Hallertau (Almanya) : Tatlı narin
Herbruck (Almanya) : Tatlı narin
Tettnang (Almanya) : Tatlı narin
Northern Brewer (İngiltere) : Kuru

Biranın Tarihi


Bira kelimesi Almanca Poer veya Bior kelimesinden gelir. Poer ezilmiş ve yeşermiş arpadan yapılan bir içecektir.
Latince bira Verevisia’dır ve Ceres yani tohum tanrıçası kelimesinden gelir. Modern İspanyolca da Cerveza, Portekizce’de ise Cerveja bira anlamına gelir.
Biranın tarihide şarabın tarihi gibi uzak medeniyetlerde başlar, Bilinen biranın ilk kullanımı M.Ö 3000 yıllarında Mezopotamya’da olmuştur, ve % 40 yeşermiş tohumdan yapılmıştır. Eski Yunan ve Roma’da bütün alkollü içecekleri sert biralar olarak adlandırırlar.

Tabiki daha önceleri biranın yapımı bizim şu an bildiğimizden farklı idi. 1700’lerde Modern Avrupa medeniyeti biraya bugünkü halini verdi. M.Ö. 3000 yıllarında şerbetçiotunun biraya hoş bir tat verdiği keşfedildi ayrıca aynı dönemde Mısırda bilinen 6 farklı tür bira var olduğu ifade edilir.

Tarihte Sümerler’e ait bira hazırlanışını gösteren dökümanlar bulunmuştur. Bu dökümanların bir kısmı, havanda arpa ve diğer tahılları döven sümerleri gösteren resmedilmiş duvar gravürleridir. Hatta bir firavun mezarının duvarlarında bira üretimi resmedilmiştir. Alttaki resimde sümerlerin birbirlerinin şerefine resmi bir toplantıda bira içtikleri gösterilmektedir.

Bugünlerde halen çok eski üretim teknikleri kullanılmaktadır. Belçikalı Lambic ailesi biraya en eski bilinen geleneksel yabani maya ile mayalama yöntemini kullanmaktadır.
Şu an mevcut bulunan biralar yaklaşık 20 ilkeye dayanmaktadır, Berlin Weisse Wheat birasından tutunda meşhur İrlanda Stouts birasına kadar. Şu an bilinen yaklaşık 5,000 bira üreticisi ve 15,000 civarında marka bira vardır.
Genel olarak şarap, meyve ve özellikle üzümün yetiştiği sıcak iklimin olduğu yerde üretilir, Bira ise daha serin ve tahılların özellikler arpanın yetiştiği yerlerde üretilir.

1700’lü yıllarda Avrupa’da Phylloxera’nın yapmış olduğu üzüm bağı tahribatından dolayı şarap endüstrisi tükenmeyle yüz yüze geldi. Aşağı yukarı aynı dönemde mayalama ve mayanın kontrolü ile ilgili büyük gelişme sağlandı ve bu biranın daha kalitesinin yükselmesini ve Pazar payının artmasını sağladı.

Bira'nın Tanımı



Bira: Arpa maltına  şerbetçiotu katılarak ve bira mayası ile fermantasyona uğratılması sonucu elde edilir. Tarihte, bir çok kültürün bira veya biraya benzer içecekleri hazırlama şekli vardır. Bunlara örnek olarak Rusların çavdardan yapılan bira benzeri içeceği olan Kvass söylenebilir. Çinlilerin Samshu (Samsoo) ve Sarawakian’ların Tuaki’ı, bunların hepsi pirinçten yapılır.

9 Haziran 2012 Cumartesi

TBD Mesleki Eğitime Katkılarına Devam Ediyor


Türkiye Barmenler Derneği İstanbul Ortaköy Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Kız Meslek  Lisesi ile işbirliği yaparak, öğrencilere mesleki eğitim vermesinin ikinci etabında; Votka, Gin, Rom, Whisky ve Tequila’ın tarihçesi, üretim şekilleri, ürünlerin tadımını gerçekleştirmiştir. Kokteyl yapma sanatı, kokteyl yapma yöntemleri ve kokteyl yapma pratiği ile öğrencilere kokteyller hakkında gerekli bilgiler verilmiştir.

Ürün tadımlarında İstanblue ve Binboa Vodka oldukça beğeni almış bulunmaktadır. Captain Morgan Black Jamaica Rom harikulade tadı ile günün en gözde içeceği oldu. Bailey’s lezzeti ile tüm öğrencilerin beğenisi kazandı.

Kokteyl yapma pratiği oldukça keyifli ve neşeli bir ortamda yapıldı.Henüz öğrenci olmalarına rağmen harikulade kokteyller yaptılar. Geleceğin en iyi Barmaid’i olmaya hepsi aday olduklarını ispatladılar.