21 Şubat 2011 Pazartesi

Güvenli Alkol Tüketimi

Güvenli Alkol Tüketimi Seviyesini  Nasıl  Devam  Ettirebilirsiniz

Eğer gereğinden fazla içiyorsanız yardım istemekten korkmayınız. İlk olarak tüketimi verilen limitin altında tutunuz, bunu başarabilmeniz için yapabileceğiniz bir kaç şey aşağıda verilmiştir.
Dışarı  çıkmadan  önce:
· Kendinize içeceğiniz maksimum içki miktarını belirleyin ve asla bu miktarı geçmeyin. 
· Ne kadar süre zarfı içinde içeceğinize karar verin.
· İçmeye ne kadar devam edeceğinize karar verin.
Bunu başarmanın imkansız olduğunu düşünebilirsiniz kendinizi daha iyi kontrol edebilmeniz için birkaç ipucu:
·Küçük küçük yudumla ve yudumları küçükleştir seyrek  olsun.
·Yudumlarının arasında bardağı masaya koy eğer bardak elinde olursa içme aralığını sıklaştırırsın.
· Sert olmayan  içkileri  almaya  çalış.
· Zevk almak için iç sadece yutmak için değil.
· Sadece içme aynı zamanda eğleneceğin bir şeyler yap. Örneğin sohbet etme, okuma, müzik dinleme gibi.
· Cipslere ve çikolatalara dikkat et bunlar susuzluğu arttırır bu yüzden barlarımızda her zaman bulunurlar.
· Alkolle birlikte bira içme, eğer içersen alkolü daha çabuk alırsın. Alkolün etkisine daha çabuk girersiniz.
·  Eğer sert alkol içerseniz  sulandırın. İçeceğiniz zaman oranı uzun olsun.
·  Grupla içmekten kaçının eğer yapamıyorsanız sıra size gelince oradan ayrılın veya yumuşak içecek gingerale, tonik, soda, düşük alkolü bira gibi bir şey alın.
·  Ara vermeye çalışın, alkollü içeceklerin arasında alkolsüz içecek gibi veya çok sık içmeyi reddedin.
·  Eğer bulunduğunuz ortamda pasif içici varsa onu takip edin o bardağını kaldırmadan siz kaldırmayın küçük yudumlar alın ellerinizi meşgul edecek bir şeyle uğraşın.

Vücuttaki Alkol Ve Sarhoşluk

Alkol yutulup tesiri beyine ulaştıktan 3 dakika sonra tekrar içilebilir. Bu süre kişilere göre değişmektedir. Alkollü içecek tüketildiği zaman saf alkolün küçük bir kısmı midedeki hareketli kan akımları tarafından doğrudan ve hemen emilir. Alkolün geri kalan kısmı yavaşça küçük bağırsak aracılığı ile kan akımları vücudun diğer kısımlarına ilerlemektedir. Alkollü kan kalp çarpımı ile bütün vücuda dağılır. Kalp sonuçta alkolü karaciğere taşır ve alkol karaciğer tarafından oksitlenir ve kanı bozar.
Tüm alkolün %90-%98’i karaciğerde oksitlenir, su ve karbondioksit ile karışarak yok olur. Geri kalan alkolün %2-%8’i nefes, idrar, tükürük, göz yaşı, ter ve hamilelerin sütüyle vücuttan çıkar. Erkeklerin karaciğeri belirli bir standart içki oranını veya 24 saatte 80 gr. saf alkolü yok edebilir. Kadınların karaciğeri ise bunun yarısını etkileyebilir.
Alkole Dayanma : Bir kişinin diğer kişilere göre daha fazla alkol tüketmesi aşağıdakilere bağlıdır:
  • Yiyecek ve sindirim faktörleri
  • Tüketim hızı
  • Cinsiyet
  • İçki çeşitleri
  • Fiziksel özellikler
  • Ağırlık
  • Sağlık
  • Psikolojik durum
  • Çevre
  • Tolerans
  • İlaç kullanımı
Kadınlar Erkeklere Göre Neden Daha Hızlı Sarhoş Olurlar : Yeni araştırmalar içki içmede kadınların erkeklere göre hızlı sarhoş olduğunu ileri sürerler. Bilim adamları, kadınların karaciğer ve bağırsak duvarlarında az sayıda ferment bulunmaktadır ve bunlar alkolün kan akımıyla karışmadan önce bozulurlar demektedirler.
Kadın alkolikler erkek alkoliklere göre vücutlarına daha fazla zarar verdikleri bilinmektedir. Alkol kullanımı sonucu karaciğer hastalığı, hafıza kaybı gibi beynin zarar görmesi ve zihni eksiklik, problem çözme yeteneğinin zayıflaması gibi olumsuzluklar meydana çıkmaya başlar.
Sarhoşluk Nedir :İçki sersemliği aşırı derecede alkolü içecek tüketiminin sonucu meydana gelen belirtidir. Bu sebeplerden dolayı vücutta aşağıdaki gibi rahatsızlıklar meydana gelir:
  • Vücuttaki suyun azalması
  • Kanda şeker oranının düşmesi
  • Mide astarını rahatsız etme
  • Zehirlenme oranının artması
Alkolün idrar salgısını artıran diuretik tesirinden dolayı vücutta su azalması meydana gelir. Bu sırada vücuttaki anti-diuretic hormonlar etkisiz kalır. Bu sebepler sonucu vücut çok su kaybına uğrar.
Vücuttaki suyun azalması insanı susatır ve bundan başka baş ağrısına neden olur. Toksin gibi congener tesirleriyle birlikte tesirler daha şiddetli hale gelir ve çok şiddetli baş ağrısına sebep olur. Kişi bu sırada aydınlığa karşı daha duyarlı olarak karanlığı tercih eder. Alkol vücut tarafından üretilen insülin ile kandaki şeker oranını azaltır. Kandaki şeker oranının azalması sonucu vücutta titreme meydana gelerek uykusuzluk, güçsüzlük ve açlık ortaya çıkar.

 Sarhoşluğun Belirtileri

  • Mide bulantısı ve kusma
  • Açlık ve mide ağrısı
  • Güçsüzlük ve uykusuzluk
  • Şiddetli baş ağrısı ve ışığa karşı duyarlılık
Sarhoşluğa Karşı Çare Var Mıdır? : İçki sersemliğine uğramadan önce bunun çaresi yoktur fakat aşırı derecede alkol kullanma sonucu bir sürü belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Bununla birlikte bizi rahatsız eden belirtileri içki sersemliği ile birleştirerek durumu hafifletebiliriz. Aşağıdaki eylemler insana rahatlık ve konfor sağlar:
  • Daha fazla su içmek
  • Suda eritilmiş glikoz içmek
  • Az dozda B ve C vitaminini içmek
Glikoz vücuttaki suyu daha hızlı emerek kandaki şeker oranını tazelerken vücuttaki suyun artması hücre ve organları iyileştirme sürecinin oluşmasına imkan sağlar. Ağrı giderici ilaç tüm acı ve hastalıklara yardımcı olurken, B ve C vitamini genellikle karaciğer ve vücutta oluşan rahatsızlıkları ortadan kaldırır. Eğer kişi aşırı derecede alkol almışsa onu çözmenin en iyi yolu glikoz, B ve C vitamini katılmış su içip yatağa giderek dinlenmektir.

Alkol Üretimi

Alkol yapımında gerekli 5 temel madde vardır. Bunlar su, şeker, maya, zaman ve sıcaklıktır. Ayrıca birçok durumda oksijen.
Bütün alkollerin yapımında doğal bitkiler kullanılır, bütün bitkiler yeşermek büyümek ve çoğalmak için bir enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu enerji ise şeker veya nişastadan sağlanır. Nişasta enzim (bitki, hayvan ve mikro-organizmaların reaksiyonu sonucu yakma görevi yapan bölümdür) ile kolayca mayalanabilmek için basit şeker haline gelir.

 

Alkol Yapımında Kullanılan En Popüler Ürünler

Doğal Şeker İçeren Bitkiler: Şeker kamışı veya pancarı, üzüm, elma, armut, çilek ahududu, böğürtlen gibi yumuşak meyveler, vişne, kiraz, erik gibi çekirdekli meyveler
Nişasta İçerenler: Arpa, buğday, çavdar, pirinç, patates, mısır

Meyveden Üretilen Alkol: Şeker içeren ürünlerden alkol üretmek çok kolay birçok halde doğal bir işlemdir bazen de insana ihtiyaç duyulur.

Üzüme Bir Göz Alacak Olursak: Sap ve çekirdekler tanen ve acı yağ içerir. Etli kısmı su, şeker ve asit içerir. Dışı ise Bloom adı verilen maya ve bakterilerin bulunduğu bir tabakaya sahiptir. Derisi ise renk gerekli maddeyi içerir. Üzüm içinde ve kabuğundaki doğal maya yapımı için gerekli bütün maddeler vardır.Ezilmiş üzümün kabuğundaki doğal maya üzüm suyundaki şekerle etkileşir mayalanma dediğimiz kimyasal reaksiyon başlar ve bu şekeri alkol ve karbondioksit gazına dönüştürür. Bu kimyasal reaksiyon alkol derecesi %16 oluncaya kadar veya şekerin tamamı kullanılıncaya kadar yada sıcaklık düşürülünceye veya içindeki maya çıkarılıp alınıncaya kadar sürer. %16 Alkol derecesinde normalinde maya ölür. Şarapların çoğu genellikle %10-12 alkol derecesine sahiptir.

Nişastadan Üretilen Alkol : Maya nişastayla direk olarak mayalanma yapamaz öncelikle nişastanın basit mayalanabilir şeker haline dönüşmesi gerekir. Bunu içinse Diastase adını  verdiğimiz enzim gereklidir. Nişasta  basit veya  mayalanabilir şekere dönüşür. Tahılların çoğunluğu Diastase adı verilen bir enzim (Kimyasal parça) üretirler, özellikle maltlanmış Arpada çok miktarda vardır. Maltlanma şu şekilde yapılır; Arpanın yeşillenmesi sağlanır ve bu yeşillenme kritik bir noktada durdurulur ve nişasta parçalanır

Fermantasyon ve Damıtma

Fermantasyon : Fermantasyonun en basit tanımı, alkol üretmek için maya ile şekerin yaptığı tepkimedir. Guy-Lussac ve Louis Pasteur gibi ünlü bilim adamlarının araştırmalarına göre fermantasyon olarak adlandırdığımız kimyasal süreç sonrasında üretilen etanolun oluşma nedeni bazı mikro organizmalardır. Etanol, mayanın içinde bulunan enzimlerin şeker ile tepkimeye girmesi sonrası doğal yolla elde edelibileceği bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır.
Glikoz gibi basit şekerler fermantasyon esnasında etanolun iki ve karbondioksitin iki molekülüne dönüşerek ayrışır. Şeker moleküllerini ayırma sürecinde belli bir oranda ısı gerekmektedir. Ancak, bu süreci mümkün kılan en büyük etken mayanın içersindeki canlı organizmalardır.

Maya: ygun şartlar; zaman, sıcaklık, şeker ve nem verildiğinde alkol üretimi  sağlayan canlı mikroskopik bitkisel organizmadır.

Birçok maya çeşidi vardır. Bütün mayalar fermantasyona sebebiyet verirler fakat sonuçta elde edilen ürün mayanın türüne bağlıdır. Mayalar mikro organizmalardır ve çıplak gözle görülemezler.
Bununla birlikte, ekmek pişirmede onu kabartmak için kuru, sarı tahıl pudrasını kullanırken mayaları büyük miktarda görmek mümkündür. Bu pudra çeşitli mikro-organizmaların veya hücrelerin çok sayıdaki cansız sporlarının bileşimidir. Her bir hücre çok küçüktür ve ancak mikroskop ile görmek mümkündür.
Mayalama süreci sonunda organik bileşenlerden oluşan, enzim elde edilir. Enzimler kimyasal tepkimeye yol açan katalizör görevini görürler ve kimyasal değişimlerde önemli bir rol oynarlar ancak kendileri değişimden etkilenmezler.

Pıhtılaştırma ve Damıtma

Fermantasyon sonucu oluşan alkol homojen çözültünün bir parçasıdır. Belirli durumlarda, şarap ve bira üretiminde olduğu gibi alkol diğer içecek maddeleri ile birlikte bırakılır. Alkollü içecek üretiminde, nihai ürün alkolü ayrıştırılarak ya da alkolü yoğunlaştırarak elde edilir.
Alkol, çözeltinin geri kalan maddelerinden ayrıştırılır, brandy ve viski gibi daha sert alkollü ürünler temin etmek için yoğunlaştırılır. Bu süreç sert alkollü içeceklerin üretimi sırasında yapılır veya son ürünün kalitesinin belirli bir kaliteye ulaştırma sürecinin bir parçasıdır. Fermentlenmiş çözeltiden alkolün diğer maddeler ararsından ayrıştırılması ve yoğunlaştırılması için aşağıdaki iki yöntem kullanılır.
  • Pıhtılaştırma
  • Damıtma

Pıhtılaştırma: Su ve alkolün donma dereceleri farklıdır. Pıhtılaştırma soğuk iklimli ve kış mevsiminin bulunduğu ülkelerde bu iki elementin ayrımını mümkün kılar.  Pıhtılaştırma suyun alkolden ayırımını sağlayan ama ucuz olmayan bir yöntemdir.

İngiltere, ABD ve Kanada gibi Kuzey Amerika bölgelerinde mayalanmış elma suyu veya elma şarabı kış dönemlerinde varillerde açık bırakılır. Su donarken alkol likit halde kalır (etanol ancak -113°C derecede donar). Varilin tıkacı açılır, sıcak demir buzun içine sokulur ve konsantre olmuş likit alkol dışarıya çıkarılır.
Applejack denilen güçlü ham alkollü içkinin çok güçlü olduğu kanıtlanmıştır ve kendine çok büyük itibar ve ‘Lockjaw gibi bir dizi lakapları kazandırmıştır. Küçük ‘Applejack’ pıhtılaştırma yolu ile üretilmektedir. Günümüzde ise ticari amacı olmayan kuruluşlarda ve Kuzey Amerika’nın kırsal bölgelerinde ‘Applejack’in üretimi sürmektedir.
Distillatiın (Damıtma):Birçok alkollün ortaya çıkması sağlayan sudan ve diğer bazı maddelerden arıtma yöntemidir Farklı sıvıların farklı donma noktaları vardır ilkesinden yola çıkarak damıtma, sıvıların farklı kaynama noktalarını esas almaktadır.
Sıvı ısındığı ve kaynadığı zaman ilk olarak hızlı buharlaşabilen elementler buharlaşır. Bu buhar toplanabilir ve soğutma yoluyla yoğunlaştırılmış ve arıtılmış haline tekrar dönüştürülebilir. Bu süreç herhangi bir erimede bulunan farklı elementleri ayırmaya ve yoğunlaştırmaya olanak sağlar. Herhangi bir mayalanmış alkollü çözeltideki esas element sudur. Su ve alkolün kaynama derecelerini inceleyerek alkolü sudan ayırabiliriz. Su 100 °C de kaynayıp buharlaşırken alkol, etanol belirli şartlarda 78.3 °C de kaynar ve buharlaşır.
Bu iki maddenin kaynama dereceleri arasındaki fark ısı uygulanması sırasında onların birbirinden ayrılmasını mümkün kılar. Metanolün kaynama derecesi 66°C iken damıtma yöntemi metanolün etanolden ayrılmasını sağlamaktadır ve uzaklaştırmaktadır. Alkol damıtması aslında etil alkolü şarabın likit alkali maddesinden ayırmaktadır. Alkol damıtmasında ısı alkolü diğer mayalanmış eriticilerden buharlaşma yolu ile ayırır. Sıcak alkollü buharlar yoğunlaşmış ve temizlenmiş alkolü elde etmek için soğutulur.
Damıtma sürecinde kullanılan ekipmanlara damıtma cihazları denir. Damıtma cihazları iki ana gruba ayrılmaktadır. Pot Stills ve Patent Stills
Tüm damıtma cihazları hemen hemen aynı tarzda çalışır. Damıtmada mayalanmış alkollü eritici olarak kullanılan toz ısıtılır. Tozun ısı derecesi suyun kaynama derecesinden düşüktür fakat 78,3 °C den yüksek bir derecede tutularak devamlı gözlemlenir ve düzeltilir.
Uçucu alkollü buharlar, buharları tekrar likide dönüştüren soğutma sistemini yöneten baca benzeri yapılarına yakınlaştıkça yükselir ve yoğunlaşır. Sonuçta saf likit alkol toplanır.

Alkol Nedir

Alkol: Şeker  içeren  herhangi  bir  şeyin  mayalanıp  daha  sonra  still  adı  verilen  özel  aletlerle  damıtılması  sonucu  elde  edilen ürüne alkol denir.
Alkol, doymuş karbon atomunu içeren hidroksil (hidrojen ve oksijen) grubunu ifade eden kimyasal terimdir. Bundan dolayı herhangi bir bileşimi oluşturan hidrojen, oksijen ve karbon atomları ile birlikte kimyasal maddelerden oluşan alkol sınıfının üyesi olan molekülleri oluşturur.
Birçok alkol çeşitleri bulunmaktadır fakat yalnızca etil güvenle alınabilir. Bu içilebilen alkol 19.yüzyılın ortalarında diğer alkol çeşitlerinden farklılaştırılmıştır ve kimyacılar etil önekini alkolün etere dönüştürülmesini açıklamak için kullanmışlardır. Etil alkol üzüm veya şeker içeren diğer sıvılardan fermantasyon yolu ile alınmaktadır. Fermentler maya hücrelerinden alkol ve karbondioksite dönüştürülerek yaratılmaktadır. Bugüne kadar güvenle içilen alkol sadece etil alkol’dür. Alkol terimi, kimyacıların etil alkol veya etanol terimlerine göre oldukça geniş bir şekilde kullanılmaktadır. Saf alkol renksizdir ve -12°C de tutuşur.
Etil Alkol: Etil alkol  veya etanol içilebilir temiz, renksiz, eter kokulu, sıcak, yakıcı ve hafiften tatlı tadı vardır. Uçucudur. Mavi ateşi ile kolayca tutuşan bir maddedir. Herhangi bir oranda su ile tamamen karıştırılabilir. 78.3°C de buharlaşır ve -113°C de donar. Eğer doğrudan kan akışına enjeksiyon yapılırsa saf etanol ölüme neden olur. Çok kısa bir süre içinde çok miktarda içildiği zaman ölümcüldür. Makul miktarda tüketildiği zaman hoş ve uyku getiren etkileri meydana gelir. İşte bu özelliğinden dolayıdır ki tüketiciler kontrollerini kaybederler ve gevşerler.
Etanol’e ilaç olarakta bakılır. Devamlı ve tekrar tekrar aşırı derecede tüketimi alkol bağımlılığına neden olabilir. Bu da karaciğere zarar verebilir.
Metil Alkol: Alkol ailesinin diğer iyi bilinen üyesi metil alkol veya metanol dür. Temiz, renksiz uçucu, yanıcı bir sıvıdır ve 66°C de kaynar. Faydalı eriticidir ve donmaya karşı kullanılır. Metanol e bazen ağaç alkolü de denir. Çünkü üretiminde en yaygın yöntem ‘ağacın kuru damıtımı’ diye adlandırılır. Metil alkol tabiatta bulunur ve çok miktarda şarapta da bulmak mümkündür. Bu alkol üzümün sap ve çekirdeklerinde bulunan pektin maddelerinden türetilmektedir ve fermantasyon sırasında saklanan mayaların mayalanma işlemi yardımı ile üretilmektedir.
Metanol endüstriyel eritici olarak yaygın bir şekilde kullanılır. Oldukça büyük hacimde kullanıldığı zaman felce, körlüğe, komaya hatta ölümede neden olur. Bununla birlikte metanol tabii panzehir ile orantılı olarak kullanılırsa nötrleşir.

18 Şubat 2011 Cuma

Mineral Sular

Mineral suları iki ana gruba ayırabiliriz,
  • Fabrikalarda üretilmiş mineral sular
  • Doğal mineral sular
Fabrikada Üretilmiş Mineral Sular: Alkol veya diğer alkollü ürünlerle karıştırılarak kullanılan popüler bir üründür. Bu ürün arıtılmış şeker, şurup gibi maddelerle tatlandırılmış karbondioksit gazıyla karbonlanmıştır. Bu ürün daha çok uzun süre karıştırılan içeceklerde buzlu veya biraz soğutulmuş olarak kullanılır.

Bazı örnekler;
Tonıc Water:  Kinin’le tatlandırılmış
Bitter Lemon : Limonla tatlandırılmış
Soda: Tatlandırılmamış
Limonata
Ginger Ale: Değişik tat ve sertlik derecelerinde zencefilden yapılır
Cola Ürünleri : Bütün dünyada sek, buzla veya kokteyllere karıştırılarak içilir
Doğal Mineral Sular: Bazı ülkelerde sofra suyu da denir. Şişelenmiş sularla doğal mineral suları birbirinden ayırt etmek çok önemli çok ve değişik şişe suları vardır ama bunların azı doğal mineral sudur. Gerçek mineral su sağlık için gerekli bir çok madde içerir ve bu yüzden serttir, bu mineraller ev suyunda yoktur çünkü sert su temizlik yaparken köpürmez bu yüzden suyu sertleştiren maddelerden ev suyu arıtılır. Arıtılan sudan sertlik birlikte vücuda yararlı minerallerde gider. Mineral suların çoğu birçok farklı mineral veya öncelikle ve miktarı fazla olan bir veya iki mineral içerir.  Doğal mineral sularla ilgili terimler çoktur ve ülkeden ülkeye değişir, yapılması gereken etiketleri dikkatle okumaktır.

Doğal mineral suyunun ölçütü :
· Eksiksiz temiz şartlarda şişelenmesi lazım. Temizliğini özelliğini ve saflığını korumak için.
· Şişelenmeden önce ikram edilmez çünkü fazla sülfür içerir. Sülfür plastik şişelerin rengini değiştirir ve zarar verir.
· Pastörize etmemeli ve karbonlaştırılmamalı. Mikroplardan arınmış olarak sunulur.
· Şişeler bozulmamış orijinal kapaklarla kapatılmalı.
· Etiket kaynağın orijinalliğini açık ifade etmeli.

Mineralleştirmenin Miktarı: Suyu 180 derecede şişelemekle elde edilen artık üzerinden belirtilmiştir.
Hafif: Bir litre mineral suyuna 500mg olan az yoğunlaştırılmış madde
Orta: Bir litre mineral suyuna 1000mg  kadar yoğunlaştırılmış madde
Yüksek: Bir litre mineral suyuna 1000mg dan fazla yoğunlaştırılmış madde
Karbonlaştırma Miktarı: Mineral suları kaynaklarında şişelenmesi lazım. Kaynağın kökeninde ‘karbondioksit’ suda bulunuyorsa bu köpüklü mineral su sınıfına girebilir. Yasaya göre karbondioksidinin tam ve yarı yarıya alınmasına izin verilir. Bunun hepsi etikette gösterilmesi lazım. Gaz ilk olarak çıkartılabilir ve sabit miktarı sağlamak için tekrar şişeleme çizgisinde enjeksiyon edilebilir. Etiketin kaynaktan karbondioksit ile güçlendiğini göstermesi lazım. Karbondioksit miktarı her litreye olan gram ile ölçülür:
Hafif karbonlaştırılmış: Her litreye 3 gram 
Orta karbonlaştırılmış: Her litreye 3-6 gram
Yüksek karbonlaştırılmış: Her litreye 6-9 gram


İyi Bilinen Uluslararası Doğal Mineral Sulara Birkaç Örnek
San Pellegrino (İtalya): İtalya’nın en iyi tanınan mineral suyudur. 13.yüzyıldan beri, İtalya Alplerindeki S.Pellegrino kaynağının sihirli özelliklere ve tedavi edici güçlere sahip olduğuna inanılır. Romalılar, suyun ağrıları dindiren ve vücudu dinçleştiren nadir bir su olduğuna inanırlardı. Leonardo Da Vinci’nin sağlığını S.Pellegrino sularıyla tekrar kazandığı söylenir.
Magnezyum ve kalsiyum açısından oldukça zengin olan çözünmüş minerallere doğal karbondioksit eklenerek, nadir bulunabilecek bir kombinasyon yaratılmıştır. Canlandırıcı, hoş aroması ve hafif  köpükleri tüm dünyada tanınmakta ve ‘Suların Şampanyası’ olarak kazandığı üne katkıda bulunmaktadır. Bir mükemmeliyet örneği olarak tanınan S.Pellegrino’nun, dünyaca tanınan uzmanlara uygulanan tadımlarda en çok tercih edilen mineral su olduğu ortaya çıkmıştır. S.Pellegrino kaliteli kıvamı ile tanınır. Suyun mineral içeriği, doğal karbondioksit katkısıyla birlikte hafif  ve hazmı kolaylaştırıcı bir tadı ortaya çıkarır.
Perrier (Fransa): Doğal asidi arttırılmıştır. Mineraller bakımından hafiftir ve 2,000 yıl gibi bir süredir bilinmektedir.
Evian (Fransa): Orta derece bir mineral içerir, hemen hemen sodyum yoktur. Çok taze tadı vardır ve bütün mineral sular içerisinden en meşhurlarından biridir.
Apollinaris (Almanya): Yüksek miktarda sodyum, magnezyum ve kükürt içerir. Doğal olarak kabarcıklıdır. Diğer Alman suları Gerolsteiner Sprudel and Fashingen              

15 Şubat 2011 Salı

Türk Likörleri

Hare Likörleri

Hare “Gözde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler” anlamına geliyor. Meyveli likörler için şişe Osmanlı haremindeki kadın bakışından esinlenerek tasarlanmşıtır. Şişenin üzerindeki güller bu tasarımın bir parçasıdır, ürün çeşidine göre renk değiştirir. Yumuşak içimli, doğal, dolgun tatlıdır ve ferahlatıcıdır. Geleneksel Türk likör üretim tekniği ile üretilirler.


Hare Muz: Hare Muz, doğala özdeş enfes kokulu muz aroması ile üretilir.
Hare Vişne:  Tamamen gerçek vişnelerden üretilir.
Hare Ahududu:  İstanbul boğazının sırtlarında yetiştirilen mis kokulu ahududu meyvelerinden üretilir. Hare ahududu 60% meyve içeriğine sahiptir. 
Hare Portakal:  Güney bölgesinde yetişen taze ve parlak renkteki portakalla üretilir. 
Hare Acıbadem:  Hoş kokulu doğala özdeş acıbadem aroması kullanılarak üretilir. Ayrıca içine Bilecik yöresinin kokulu ayvalarından elde edilen ayva enfüzyonu ilave edilir. 
Hare Nane: Nane likörü, doğala özdeş ferahlatıcı nane aroması ile üretiliyor. Kokteyllerle ve yemek sonrası Türk kahvesi yanında dijestif olarak da içilir. 
Hare Kremalı ve Türk Kahveli Likör: Türk kahvesi kimliğini veren çekirdek kahve Brezilya’dan, kahve aroması Fransa’dan, kreması Hollanda’dan gelen ürünlerle üretilir. Türk kahvesinin kremayla buluştuğu keyifli bir likördür.

Bazı Likörler Hakkında Bilgiler

Absinthe: Absinthe, tek bitki ile tatlandırılan likörün en mükemmel örneğidir. Pelin otu (Artemisia absinthium) yapılır.Alkol oranı yüksektir.


Amaretto: Bir İtalyan badem likörü. Bir kaç şirket badem likörü üretmektedir ama en iyi bilinen şüphesiz ILLVA Dİ Saronno tarafından çıkartılan Di Saronno Amaretto`dur. Alkol içeriği %28’dir.


Baileys: Taze kremadan yapılan ürünler son yıllar içinde likörler arasında yerini almıştır. İlk kez İrlanda’da üretilen Baileys ile bu kuşak başlamıştır. İrlanda viskisine  krema eklenerek tatlılaştırılmıştır. Dünyaca ünlü kremalı likör olarak bilinmektedir. Bir çok markalar bu likörü kopyalamayı denemişlerdir ama maalesef başarısız olmuşlardır. Çabuk bozulduğundan dolayı şişesi açıldıktan sonra buzdolabında saklanmalı. Serin halde veya buz ile sunulması tavsiye edilir.


Benedictine: Bu iksir Kuzey Fansa’da Fecamp’ta manastırda rahipler tarafından keşfedilmiş ve tarlalarda çalışıp yorulan rahipleri dinlendirip yorgunluklarını gidermek için kullanılmıştır. Ayrıca değişik savaş yaralarında da kullanılmıştır. Şimdi dünyada çok meşhurdur, her şişede D.O.M “ Deo Optimo Maximo “  En iyi, en büyük olan Tanrı’ya anlamına gelen harfler vardır. Kamora adalarından karanfil, Yunanistan’dan safran, Madagaskar’dan vanilya gibi 5 ayrı kıtadan 27 özel bitki ve baharat ile üretilir. Alkol oranı %40’tır.


Chambord: Bu güzel ve zarif Fransız böğürtlen likörü de bitki ve bal ile karıştırılır. Küre gibi yuvarlak şekilde olan şişelere şişelenir.


Cherry Brandy: Kiraz çekirdeği ve pişmiş kiraz suyundan damıtılmış likördür. Çekirdekler ezildiğinde içinden yağ çıkar ve Cherry Brandy’ye biraz ekşi badem tadı verir.


Cointreau: En yaygın ve en ünlü olan Fransız likörüdür. Kristal netliğinde, yüksek alkollü bir içkidir. Brezilya, İspanya ve Haiti’den gelen acı ve tatlı portakal kabuklarından üretilir. Şeffaf ve kristal netliğinde kıvamı, baharat ve çiçek aromalarıyla zenginleşmiş eşsiz bir tada sahiptir. %40 alkol içerir


Curaçao: Tatlı likördür, şarap veya üzüm sert içkisiyle şeker ve portakal kabuğuyla yapılır. İlk olarak Hollandalı birisi tarafından yapılmıştır. O da bunu tatlandırıcı madde olarak kullanmıştır. Curaçao nun bir çok rengi vardır: kırmızı, beyaz, mavi, yeşil ve pembe.


Drambuie: Dünyaca ünlü İskoçya’da yapılmış likördür. Drumbuie’nin temelini olgunlaşmış İskoçya malt viskisi oluşturur ve bitki, çalılık balıyla tatlandırılır. Drumbuie sözcüğü Gaelic dilinden an dram buid heach hoşnut eden içecek manasını verir. Drumbuie tarifi Edinburg’daki Machinnon ailesine Bonnie Prens Charlie tarafından 1745 yılında İngiltere karşı olan ayaklanmada kendini korumak için kendine verilmiştir. Bu zamana kadar aile sırı olarak kalmıştır.


Galliano: Uzun şeffaf şişeli Altın sarısı İtalyan bitki likörü, içki adını savaş kahramanı Major Giueseppe Gallino’dan almıştır. 19.yy’ın sonlarında onun koruduğu kale halen etikette ön plandadır. Bu açık, derin kehribar likördür ve bitkilerden, damarlardan ve nötr sert içkili çiçeklerden yapılır. Liquore Galliano’nun meyankökü ve anason tadı vardır. Galliano, Amaretto ve Sambuca üreten İtalyan şirketinin adıdır. Özel uzun şişelerde piyasaya çıkartılır.


Grand Marnier: Altın kahverengi Fransız likörüdür ve belirgin, zengin portakal tadına sahiptir. Grand Marnier konyakta ıslatılan portakalların karışımına damıtılarak yapılır


Irish Mist: Bitki, bal ve İrlanda viskisi karışımlı bir içecektir.


Izarra: Fransa’nın Basque bölgesinde liköre koku ve tat vermesi için çiçeklerin toplandığı Pyrenees’ın eteklerinde Armagnac brandy ile yapılır, rengi yeşil veya sarıdır, yeşil renkli olanın sertlik oranı yüksektir. Izarra’nın anlamı  yıldız demektir. 1835 ten beri üretilir.


Jagermeister: Bitki ve meyve özlü bir likördür. Dünyanın dört bir tarafından getirilen 56 farklı bitki, bitki kökü, meyve ve baharattan elde edilir. Seylan’dan gelen tarçın, Avustralya’nın acı portakalı, Güney Asya’nın zencefil kökü, Avrupa’nın mavi böğürtleni.   %35 alkol içerir. Bir yıl süreyle meşe fıçılarında dinlendirilen damıtılmış bitki,bitki kökü ve meyve özleri 3-4 hafta kadar çelik tanklarda bekletildikten sonra şeker ve su eklenerek şişelenir. 56 çeşit içeriğin dengeli birleşimi ile oluşan benzersiz tada sahiptir. Eşsiz bir lezzeti vardır ve kolay içimlidir.


Kahlua: Koyu, kahverengi Meksika likörüdür. Kahve çekirdeğinin kavrulması ve şekerli rom içeren karışımın  eklenmesiyle oluşur. Muhteşem bir lezzeti vardır.


Mandarine Napoleon: Fransız likörüdür ve taze mandarin kabuğuyla tatlandırılır ve eski konyakla damıtılır.


Maraschino: İtalya’da yapılmış, kiraz ile tatlandırılmış, tatlı, saf likör ve ateşli bir kokusu vardır renksizdir. Ekstra güzellik ve karakter kazandırmak için küçük miktarda kirschwasser eklenebilir.


Midori: Bu Japonya’nın ünlü hafif, açık renkli likörüdür ve miskotu ve kavun ile tatlandırılır.                                                                                                                          
Passao: Egzotik bir likördür. Ana maddesi Güney Amerika’daki passion (tutku) meyvesinden elde edilir. Tatlı, meyve aromalı ferahlatıcı bir tadı vardır. %17 alkol içerir.
Pisang Ambon: Açık yeşil likördür. Muz ve diğer tropik meyveleri tatlandırılmıştır.


Safari: Egzotik ve tropical bir likördür. Üretiminde mango ve ananas kullanılır. Alkol derecesi % 20’dir. Yumuşak bir tadı vardır.


Sambuca: Meyankökü damarından ve elderbushtan elde edilmiş özel anason tadına sahip ama yumuşak İtalyan likörüdür. Tatlı bir likördür ve geleneksel olarak bardakta ısıtıldıktan sonra ılık olarak içilir.


Southern Comfort: New Orleans’dan gelen 125 yıllık geçmişi olan bir Amerikan likörüdür. Sıcak amber renkli, viski, karamel, meyve ve baharat aromalarının yaratmış olduğu uyumlu bir tadı vardır. Yumuşak ve tatlı bir içimi vardır. Alkol derecesi %35’dir. Viski, likör ve ağır alkollü içicek kategorisinde yer alan pek çok seçeneği birarada sunar. Bu likör günümüzde çok popülerdir.


Tia Maria: Jamaika likörüdür ve temelini rom oluşturur. Blue Mountain kahvesinin vanilya, ve şekerle harmanlanması sonucu oluşur. Güzel bir tadı vardır.

Likör / Liqueur

Liqueur kelimesi latin ‘Liquefacere’ sözcüğünden türemiştir. Çözmek veya eritmek manasını verir. Cordial: Latin sözcüğü ‘Cor’ veya ‘Cordis’den türemiştir ve kalp manasını verir. Çünkü ilk cordial’ler hastalara verilirdi, bu da kalbi canlandırır ve ruhu rahatlatırdı. Likör genelde Avrupa’nın verdiği isim olarak kabullenmiştir ve ‘Cordial’da Amerikalılarındır. İkisi de %35’e kadar tatlandırıcı gereçleri içerirler.
Likörün  açıklaması  kısaca  şöyle  yapabiliriz; ‘’Alkol  esaslı  genellikle  şeker  veya  balla,  şekerlendirilmiş  tatlandırılmış  ve  çoğunlukla  renklendirilmiş  bir  içecektir. Sertlik  derecesi   %15 ten  %55  ve  daha  fazlası  gibi  değişik  oranlardadır.
Likörler kokulandırılmış ve tatlandırılmış alkoldür. Genellikle yemekten sonra kullanılır ve sindirim kolaylaştırıcı bitki içeren likörler tercih edilir. Likörler yumuşak, tatlı ve değişik sertlik derecelerindedir, likör renksiz veya aşırı renkli mesela parlak kırmızı, mavi, yeşil, sarı, mor ve daha sayısız renklerde olabilir. Kokteylleri tatlandırmak, renklendirmek ve koku vermek için likör kullanılır.


Likör’lere Tat Vericiler
Meyveler : Limon, portakal, muz, kayısı, vs
Çiçekler : Menekşe, lavanta, gül, portakal çiçeği
Bitkiler : Nane, zararlı böcekler, ıhlamur çiçeği
Kabuklar : Tarçın, angostura
Kökler : Melekotu, meyankökü, gentiyan (tıp bitkisi)
Tohumlar : Kişniş, ardıç, badem, vanilya kimyonu, karanfil, kakao
 
Likörlerin Saklanması
Likörler genelde alkol ve şeker içerdiği için uzun ömürlü kaya tabakasına sahiptirler. Ama yine de bazı önlemler alınması lazım, oda likörlerin iyi saklanması ve sunulması için yapılır:  
  • Işık rengi yok ettiği için, likörler ışıktan uzak, soğuk ve karanlık bir yerde saklanmalıdır.
  • Eğer likör üretiminde yumurtalar, süt veya krem kullanıldıysa buzdolabında saklanması gerekir.
  • Bazıları serin halde sunulduğunda çok iyi olduğu için öyle bir şartlar altında saklanması lazım.
 Likörlerin Sunulması
  • Likörler, temiz buzlu olarak kokteyllerde veya yemeklerde sunulmalı. Eğer aşırı tatlı değilse, likörler katışıksız içilebilir.
  • Çok tatlı ve tadı zengin likörler buzlu olarak sunulduğunda çok iyi olurlar.
  • Özellikle Peppermint likörleriyle; likörleri kırılmış veya parçalanmış buzla içmek çok yaygındır.
Likörler, modern kokteylleri yaratmada vazgeçilmez hale dönüşmüştür. Likörlerin renkleri ve egzotik tatları, geniş ve hiç bitmez içeceklerin listesini yaratmada kullanılır.

14 Şubat 2011 Pazartesi

Biranın Türleri ve Servisi

Biranın Türleri
Lager: Aslında birayı olgunlaştırmak için bir mahsendir. Hafif bir biradır.
Bock: Rengi koyudur ve ağır gövdelidir. Lager’e göre zengin ve tatlıdır.
Dark Beer: Koyu renkte kızartılmış bira arpasından yapılır. Dark Beer birası Bock birası kadar tatlı değildir (çoğu zaman Bock birasıyla karıştırılır).
Pilsner: Pilsner birası Çek Cumhuriyetinde yapılır. Hafif gövdeli ve rengi koyu değildir.
Ales: Dolu gövdeli ve Larger’e göre tadı bayağı keskindir. Ales İngilizler ve Kanadalılarda çok yaygın olarak içilir.
Porter: Porter Ales’e çok benzer. Porter Stout birasına göre hafif, koyu, zengin köpüğüyle tatlıdır. Sadece koyu bira arpası kullanılır.
Stout: Koyu Ales, güçlü bira arpası tadıyla tatlıdır.
Diğer Biralar: Hafif ve Diet Biralar , Buğday Birası, Buhar Birası, Buz Birası
Buz Birası : Buz birası ilk olarak 1994 yılında güneydoğu Asya’da tanınmıştır. Öncellikle bu biralar normal bir bira gibi yapılır ve sonra da bira içindeki suyun buza dönüşmesine kadar alçak dereceyle soğutulur. Sonra da bira filtrelenir ve güçlü ve yoğunlaştırılmış tatlı bira elde edilir. Buna da Ice Beers ismi verilir.
 
Biranın Tanımlanmasındaki Etkenler 
Aroma, tat ve karbonatlama seviyesine bağlı olarak biraları tanımlayabiliriz;
Aroma : Bira aroması malt tadından meyve aromalı türlere kadar çeşitlilik gösterebilir. Kriek ve Framboise türü biralar ağırlıklı olarak meyve aromalıdır ve meyve tabanlı üretilirler.
Bira aromasındaki etkenler;
  • Kullanılan maltın türü
  • Kullanılan şerbetçi otunun türü
  • Meyve ve benzeri diğer malzemelerin türü
Tat : Bira hafif ve serinletici türden zengin aromalı ağır türlere kadar çeşitlilik gösterir. Biranın tadı aşağıdaki etkenlere bağlıdır;
  • Şetbetçi otunun oranı ve türü
  • Maltın türü
  • Mayanın türü
  • Posa şekerinin miktarı
  • Üretimde ve lapa haline getirilirken kullanılan su
Karbonatlama : Karbon seviyesinin artması veya azalması çeşitli tekniklerin kullanılması ile belirlenir. Krausening öncelikli ve şartlı karbonatlama biçimidir impregnasyon kullanılmamaktadır.
Biranın tadı ve aroması koklama yoluyla algılanabilir. Karbon seviyesinin tanımı biranın aşağıdaki özelliklerinin gözlemi ile gerçekleştirilir;
  • Köpük
  • Baloncuk
  • Brüksel Usulü
Köpük: Köpük, bira bardağa koyulduğunda üstte oluşan tabakadır. Yoğun ve düzensiz köpük biranın doğal bir karbonatlama sürecinden geçtiğini gösterir.
Baloncuk: Baloncuklar biranın dibinden yukarı harket eden kabarcıklardır. Eğer büyük baloncuklar yukarı doğru hızlıca çıkıyorlarsa ve hızlıca kayboluyorlarsa; bira yapay olarak karbonatlanmıştır. Doğal karbonatlanmış birada ufak baloncuklar yukarı doğru dairesel harketler çizerek ilerlerler. Doğal karbonatlama yapay karbonatlamadan daha fazla zaman alır.
Brüksel Usulü: Bira tüketilirken bardağın yanına yapışan köpük Brüksel usulu olarak adlandırılır. Bu terim biranın kesinlikle doğal olarak karbonatlandığının bir işaretidir.

Biranın Servisi
Teneke kutuda, şişelenmiş ya da fıçı bira, hangisi servis ediliyor olursa olsun, izlenmesi gereken muhim süreçler ve kurallar vardır;
Soğukluk Derecesi
· Bira 2 veya 3  derecede buzdolabında muhafaza edilmelidir.
· Pastörize edilmemiş fıçı bira eğer 7  derecenin üstünde saklanırsa bozulur.
· Biranın servis derecesi 4  ile 7 derece arasındadır.
· Avrupalılar, biralarını Amerikalılara göre daha sıcak içerler.
· Çok soğuk servis edilen bira durgun ve bulanık olur.
· Çok sıcak servis edilen bira köpüklü ve savruk olur.

Bardakların Temizliği
· Bardaklar yağlı ve kirli olmamalı
· Kirli bardak birayı durgun gösterir, köpükler sabit kalmaz ve baloncuklar bardağın içersine yapışırlar.
· Gerekli temizleme muhimmatlarını edinmek ve uygun deterjan ve temiz suyu kullanmak bar için çok büyük önem teşkil eder.


Not: Soğuk bardakta servis edilen bira harika görünür.


Biranın Bardağa Dökülmesi
· Bardağın üstünde köpük bulunmalıdır
· Köpük miktarı 1cm ile 2.5 cm arasında olmalıdır
· Bira konulurken bardağın 45 derecelik bir açı ile tutulması gerekir
·  Bira servisi için her zaman yeni bir bardak kullanmak gerekir